Türkiyede Ambulans hizmetlerinin tarihçesi 15MAR
Türkiyede Ambulans hizmetlerinin tarihçesi

Ülkemizde ambulans hizmetlerinin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu içerisinde Hilal-i Ahmer (Kızılay) tarafından organize edilen atlı ambulansların kullanıldığı bilinmektedir. Yemen’de aynı anda 2 hastanın taşınabildiği develer ile hasta hasta tahliyeleri yapılmıştır. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin kurulduğu yıllarda 93 Harbi (1877-1878) adı verilen Osmanlı-Rus Savaşı devam etmekteyken, gerek yurtiçi gerekse yurtdışında yardım toplamaya başlayan cemiyet bu yardımlarla, ordunun ilaç ihtiyacını karşılamış, 9 tane gezici hastane ve 4 tane ambulans alınmıştır. Yine Osmanlı imparatorluğunun son yıllarında, Kızılay tarafından kullanılan Albion isimli İskoç şirketi tarafından üretilen 1917 model motorlu ambulanslar kullanılmaya başlanmıştır.
Kurtuluş savaşı sonrası hastanelerinde hasar görmesi ve yetersizliği nedeniyle Almanya’da üretilen doktor vagonları ile demiryolları aracılığı ile Anadolu da ki birçok kasaba ve kente sağlık hizmeti götürülmüştür. 1955 yılında İstanbul Beyoğlu’nda kurulan cankurtaran merkezinin telefonunu arayanlara Sarıyer, Beşiktaş, Beyoğlu, Eminönü, Fatih, Eyüp, Üsküdar ve Kadıköy’de olmak üzere 8 ayrı yerdeki toplam 15 cankurtaran aracı hizmet verildiği bilinmektedir. Ülkemizde modern denilebilecek acil sağlık hizmeti ilk kez, 1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından trafiğin yoğun olduğu ana yollar ve turistik bölgelerde bir merkeze bağlı olmadan, hareketli olarak görev yapan gezici ambulans ekipleri oluşturularak başlatılmıştır. Ambulanslarda hastanelerin acil servislerinde çalışan hekimler mesai saatleri içerisinde görev yapmış ve iletişim için araç telefonları kullanılmıştır. Söz konusu uygulama yaygınlaşamamış ve kısa bir deneme olmanın ötesine geçememiştir.

Yine 1985 yılı Ekim ayında Ankara Numune Hastanesinde o tarihteki Başbakan rahmetli Turgut Özal’ın katılımı ile hizmete giren 077 Hızır Acil Servis uygulaması, 1986 yılından itibaren İstanbul ve İzmir illerine de yaygınlaştırılmıştır. Bu illerde Valilik, İl Sağlık Müdürlükleri ve belediyelerinin katkıları ile 077 numaralı ücretsiz telefon hattının karşılandığı birer merkez kurulmuş, İl Sağlık Müdürlüklerinin hastane acil servislerinden görevlendirdiği hekimler, belediye ambulanslarında şoförler ile birlikte görev yapmışlardır. Ambulanslar ve içlerinde bulunan tıbbi ekipmanlar yetersiz ve personel bu konuda eğitimsiz olduğu için daha çok evden hastaneye hasta taşımacılığı yapılmıştır. O tarihlerde İzmir şehir merkezinde 3 istasyonda 6 ambulans 24 saat esasıyla görev yapmakta, 077 numaralı telefonla gelen çağrılara hekimler cevap vermekte ve vakalara sağlık personeli desteği olmadan şoförler ile birlikte çıkılmaktaydı. Ambulansların tıbbi sarf malzemeleri hastanelerden, telsizler ile araç bakım ve onarım desteği belediyelerden sağlanmaktaydı. İlk yıllarda belediyelerin hizmeti etkin tanıtımları ve halkın yoğun ilgisi nedeniyle sistem etkili bir şekilde kullanılmış, ancak belediyelerin sisteme ayırdıkları kaynakların giderek azalması, ambulansta görevli hekimlerin acil müdahale konusunda yeterli eğitimlerinin olmaması, teknolojik yeniliklerin sisteme dahil edilememesi gibi nedenlerle sistem önem ve etkinliğini her geçen gün kaybetmeye başlamıştır. 1991 yılında, 077 numaralı Hızır Acil Servis numarası, o yıllarda ki Telekom altyapısındaki değişiklik nedeniyle 112 acil çağrı numarasına yönlendirilmiştir.

1993 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan bir komisyonun çalışmaları ve hazırladıkları raporlar neticesinde “112 Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetleri” projesi hazırlanmıştır. 1994 yılında da yine Ankara, İstanbul ve İzmir Sağlık Müdürlükleri bünyesinde pilot uygulamalar başlatılmıştır. Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak başlatılan bu pilot uygulamada, il merkezlerinde oluşturulan 112 Komuta Kontrol Merkezleri, kurulan telsiz sistemi üzerinden hastanelerde konuşlandırılmış istasyonlardaki ambulans ekiplerine görev vermiştir. Az sayıdaki istasyonla başlatılan bu uygulamada 1992 yılında Kanada’dan ithal edilerek hastanelerde atıl durumda bekleyen ambulanslar kullanılmıştır. Bu ambulansların dönemine göre donanımları ve araç kaliteleri son derece yüksektir. Ambulanslarda hastane acil servisleri ve daha önce 077 Hızır Servisinde görev yapan hekimler, sağlık memurları, hemşireler, ebeler ve sürücüler çalışmışlardır. Başlangıçta şehir merkezlerinde hizmet veren sistem yavaş yavaş ilçe merkezlerine ve diğer illere yaygınlaştırılmıştır. 1995 yılından itibaren İl Sağlık Müdürlükleri içinde Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetleri Şube Müdürlükleri oluşturulmuştur. 1995 yılında ilk kez Almanya’nın Hannover şehri yakınlarındaki bir merkeze Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen 12 hekim ile yurt dışındaki gelişmeler takip edilmeye çalışılmıştır. 1993 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksek Okulu bünyesinde Kanada Cambrian Collage desteği ile Paramedik Programı başlatılmış olup, programa alınan 14 öğrenci 1994 yılında Türkiye’nin ilk paramedikleri olarak mezun olmuşlardır.

1996 yılında, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir komisyonla “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” için çalışmalara başlanmıştır. Bu komisyon İzmir ilinde “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” çalışmalarını sürdürmüş ve komisyonun hazırladığı yönetmelik taslağı 1997 yılında Bakanlığın görüşüne sunulmuştur. Acil Sağlık Hizmetlerinin Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlanması, yönetimde olan değişiklikler nedeniyle bu yönetmelik ancak 2000 yılında yayınlanabilmiştir.

 

Ülkemizde ambulans hizmetlerinin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu içerisinde Hilal-i Ahmer'e dayanmaktadır.

Hizmetlerimizden faydalanmak istermisiniz?